12 Mart 2011 Cumartesi

USTA ÇIRAK

Renklerin ustası olarak anılan büyük ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan "beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını" rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş.

Öğrenci bir kaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş.

Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez resmin yanına 1 palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan "beğenmedikleri yerleri" "düzeltmelerini" rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.

Öğrenci denileni yapmış... Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış.

Sevinçle ustasına koşmuş.

Usta ressam şöyle demiş: "ilkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi, gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.

Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın.

Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma".